DEMİRHAN MADENCİLİK
ALTAY GIDA YILLIK REKLAM

Malkara’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlandı

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Malkara’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlandı
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 8 Mart 2024 Cuma günü saat 14.00'da Atatürk Anıtı önünde Türk Kadınlar Birliği Malkara Şubesi tarafından düzenlenen kutlama töreni ile kutlandı.

Gerçekleştirilen Dünya Kadınlar Günü kutlama programına; Malkara Kaymakamı Kerem Süleyman Yüksel, Türkiye Kadınlar Birliği Malkara Şube Başkanı Selda Köroğlu ile Yönetim Kurulu Üyeleri, Siyasi Partilerin Başkan ve Yöneticileri, STK Başkan ve Yöneticileri, Siyasi Partilerin Başkan Adayları, Belediye Meclis üyeleri, Muhtarlar ve basın mensupları ile çok sayıda kadın katıldı.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle Türk Kadınlar Birliği çelengi Atatürk Anıtı önüne sunulması, Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, aziz şehitlerimiz ve şiddet sebebiyle kaybedilen tüm kadınlar için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile program başladı.

Türk Kadınlar Birliği Malkara Şube Başkanı Selda Köroğlu, törende kürsüye gelerek günün anlam ve önemine dair bir konuşma gerçekleştirdi. Selda Köroğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

Bugün, insanlık tarihinde en çok acı çeken, yok sayılan kadının, isyanının, mücadele isteğinin kararlılığın simgesidir.

Bugün, Kadın direnişinin, kadın mücadelesinin en onurlu günüdür.

8 Mart 1857 de Amerika'da işten çıkarılmalarını protesto eden tekstil fabrikası işçisi kadınların, çalıştıkları fabrikayı işgal ettikleri sırada üzerlerine kapıların kilitlenmesi ve çıkan yangın sonucunda 129 kadının can vermesi.

Bu dünya kadınlarının seslerini duyurabilmesi için yakılan ateşin ilk kıvılcımı oldu.

1910 yılında yapılan II. Enternasyonal'e bağlı kadın toplantısında Clara Zetkin'in kadınların ekonomik, politik haklarıyla ilgili uluslararası bir dayanışma ve mücadele günü olarak her yıl Mart ayında bir günün "Dünya Uluslararası Kadınlar Günü" adıyla düzenlenmesi önerisi oy birliği ile kabul edildi.

8 Mart 1917'de Birinci Dünya Savaşı sırasında Rus emekçi kadınlar "ekmek ve barış istiyoruz" sloganlarıyla sokaklara çıktı. Eylemlerinin dördüncü gününde Rus Çarı tahttan indirildi. Kurulan geçici hükümet tarafından kadınlara seçme hakkı tanındı ve bu gün kadınlar tarafından ulusal bayram havasında kutlanmaya başlandı. Sovyetler Birliği tarafından 1965’te alınan karar ile 8 Mart tarihi anma günü olmaktan çıkartılıp Ulusal Bayram ilan edildi ve resmi tatil kabul edildi.

1921 de III. Enternasyonal Kadın Konferansında ismi "Dünya Emekçi Kadınlar günü" olarak değiştirildi.

Feminist hareket tarafından benimsendiği 1967 yılına kadar ağırlıklı olarak sosyalist hareketler ve komünist ülkeler tarafından kutlandı.

1975’te Birleşmiş Milletler tarafından kadınların eşitlik ve insan hakları mücadelesine odaklanmak ve kadınların toplumdaki rolünü vurgulamak için "Dünya Kadınlar Günü" olarak ilan edildi.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kadınlara eşit haklar verilmesinin, kendilerini geliştirmelerine olanak sağlanmasının, dünya barışını güçlendireceği düşüncesiyle 16 Aralık 1977 tarihinde aldığı kararla üye ülkelerinin kendi geleneklerine ve tarihlerine uygun bir günü "Uluslararası Kadın Hakları ve Uluslararası Barış" günü ilan etmeye davet etti

En son 1921 de yine Birleşmiş Milletler tarafından "Dünya Kadınlar Günü" ilan edildi.

Dünya Kadınlar günü adını ve ilhamını nereden almış olursa olsun kadınların başkaldırısını simgeledi. Birlikte bir güç olmanın, dayanışmanın anlamını bugünlere taşıdı.

Kadınlar günü bazı ülkelerde resmi tatil ve bayram olarak kutlanırken, bazı ülkelerde ise büyük ölçüde görmezden gelinir. Bazı ülkelerde protesto günü, bazı ülkelerde ise kadınlığı kutlayan bir gündür.

Ülkemizde de, kadın kuruluşları, devlet yetkilileri ve kurumları tarafından 1984 yılından itibaren geniş kapsamlı kutlanmaya başlandı.

Dünya'nın dört bir yanında bu günün kutlanması, anılması, kadınların ne kadar ilerlediklerinin, en ücra köşede kalan bir kadının sesi olduklarının ve engelleri bir bir yıkmaya devam ettiklerinin göstergesidir.

Biz Türk kadını tarihinde devlet yönetiminde, sosyal hayatta önemli rol oynamış, her zaman erkeğin yanında olmuş, onunla birlikte yürümüş, çalışmış, s savaşmıştır.

Günümüzden 684 yıl önce Kayseri Valisi olarak Doğa Hatun 1340-1350, Hatice Hatun 1420-1435 yıllarında görev yapmıştır. Hatice Hatun daha sonra Mısır'a elçi olarak gönderilmiş ve adı Mısır Hatun olarak anılmaya başlanmıştır.

Yıllar geçtikçe biz Türk kadınlar bu haklarımızı maalesef kaybettik.

Cumhuriyetin kurulması, laikliğin kabulü, hukuk devrimi ve demokrasiye geçişle başlatılan, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmayı amaçlayan dönüşüm sürecinde, kadınları erkeklerle eşit konuma getiren yasalar çıkarıldı. Fakat seçme ve seçilme hakkımız olmadığından yine de yetersizdi.

Ülkemizin kurucusu büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk; Türk ulusunun güçlü kılınması için kadının yüceltilmesine inanıyordu. Birçok Batı Ülkesinden önce 5 Aralık 1934'te biz Türk Kadınlarını siyasi haklarımıza kavuşturarak, kazandığımız bu sosyal ve siyasal haklarla hem toplum içinde saygın bir yer almamızı, hem de bütün dünya kadınlarına örnek olmamızı sağlamıştır.

Bunun için biz Türk kadınları Atamıza çok şey borçluyuz.

Laikliğe gönül vermiş, çağdaşlık ve modernizmi benimsemiş, demokrasinin vazgeçilmez bir topluluğu olarak biz kadınlar ülkemizin kalkınması için var gücümüzle çalışmaktayız.

Fakat ne yazık ki hala mücadeleye devam ediyor ve edeceğiz.

Çünkü maalesef kadın, halen dışlanmaya devam ediliyor. Hak ettiği yeri alamıyor, şiddet görüyor, öldürülüyor. Kadın bilinçli olarak eğitimsiz bırakılarak örf, adet ve din kisvesi altında halen eziliyor.

Çünkü kadın öğrenirse çocuk öğrenir, çocuk öğrenirse toplum öğrenir ve toplum öğrenirse ülke kalkınır, yükselir.

Kadın hayat veren, can verendir. Kadın annedir, kadın sevgidir, kadın vatandır, kadın memleketin ana kucağıdır, Ülkenin aydınlığıdır.

Ancak bugün Atamızın kurduğu Cumhuriyetimizde kadını ikinci sınıf gören, onu sosyal ve siyasal yaşamdan çekmeye çalışan, demokrasinin ve laikliğin karşıtı olan şeriatçı akım bir tırmanış içinde.

Atamızın dediği gibi "Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah'ın emrettiği şeyi kadın ve erkek beraber olarak ilim ve kültür edinmeleridir. Kadın ve erkek, bu ilim ve kültürü aramak ve nerede olursa oraya gitmek ve onunla dolu olmak zorundadır. İslam ve Türk tarihi tetkik edilirse görülür ki, bugün kendimizi bir türlü kayıtlara bağlı zannettiğimiz şeyler yoktur. Türk sosyal hayatında kadınlar ilim, kültür ve diğer hususlarda erkeklerden katiyen geri kalmamışlardır. Belki daha ileriye gitmişlerdir."

Demokrasinin temeli olan laiklik ilkesini savunmak ve korumak, biz kadınlar için bu günlerde çok daha önem arz etmekte. Tıpkı Kurtuluş Savaşında olduğu gibi bugün de, aynı mücadele ruhu ve coşkuyla, laik ve çağdaş Cumhuriyetimizi kuran Atatürk'ün ilke ve devrimlerine sahip çıkacağıma söz veriyor ve tüm kadınlarımızı bu mücadelede birlikte olmaya davet ediyor, saygılarımı sunuyorum.

8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun…
Düzenlenen tören günün anısına çektirilen toplu hatıra fotoğraflarının ardından sona erdi.


 


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Nurten Yontar, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” nedeniyle mesaj yayımladıÖnceki Haber

Nurten Yontar, “8 Mart Dünya Emekçi Kadı...

Evren Kahve 14. Tavla Turnuvası Ödül Töreniyle Son BulduSonraki Haber

Evren Kahve 14. Tavla Turnuvası Ödül Tör...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar